Perşembe, Kasım 17, 2011

kıskanmak



kıskanmak,
o bile bile eline aldığın
paslı kör bir bıçak gibi..

o iç çekişlerinin en yalın dışa vurumu,
gerçeğin en can yakıcı hali,
en umutsuz mide ağrısı..

o sevimsiz iç gıcıklayıcı cızırtılı
radyonun güçlü frekansı gibi
her istasyonda içini yakan..

o aslında büyük bir düello
samimiyetinle hayal kırıklığı arasındaki.
yaşanmışlıkların şüphe tarafından acımasız infazı..

o aslında umudun yaralandığı, güvenin esir düştüğü 
içgüdülerin ve mantığının ortak hüznü,
belki de hayatının en yıkıcı savaşı..

kıskanmak,
bile bile mutsuzluğu göze alan
o tatlı sevimli biricik gözü yaşlı sevgililerin 
ortak çaresizliği..

Hiç yorum yok: