Cumartesi, Aralık 10, 2011

Renklerin insanlar üzerindeki etkileri

Renklerin insan üzerindeki etkileri vardır, bu farkında olmadığımız bir durumdur ve çoğu zaman bunu anlamayız bile. Kimi renk insanı mutlu eder kimisi kederlerlendirir durduk yere, bazıları heyecanlandırır bazıları sakinleştirir. Hepsinin etki alanları birbirinden çok farklıdır.

Belki inanmak size zor gelebilir ancak birileri bu olayın farkında ve bunu çok iyi kullanıyorlar. Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bilindiğinden bir çok kişi veya kurumun en önemli pazarlama ve insanları yönlendirme aracıdır.

Ancak insan gözünün ışık ve rengi algılayan ağ tabakasının görme sinirleri vasıtasıyla bunu beyne ilettikten sonra beyinde bu durumun nasıl fizyolojik etkiler yarattığı henüz açıklanamıyor.

Kırmızı: Etkisi en çok bilinen yaygın bir renktir. Tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır. Çoğu spor araba kırmızıdır. Levi's, Lee Cooper, Diesel, Nike, Puma gibi ve daha bir çok gençliğe hitap eden firmalar logo ve reklamlarında kırmızı rengini belirgin bir şekilde kullanır. Bunun nedeni  kırmızının adrenalin etkisi yaratmasıdır.

Kırmızı iştah açar. Burger King, Mc Donalds, Coca Cola, Ülker, Eti.. Bütün kasaplar istisnasız kırmızı tabelaya sahiptir. Bir çok süpermarket logoda veya reyon raflarında mutlaka kırmızı kullanır.

Kırmızı doğa içinde çok belirgin bir renktir. Yakından çok dikkat çekmesine rağmen, uzaktan hiç fark edilememektedir. Bu yüzden şehirler arası otoyollarda uyarı levhalarının hepsi ya mavi olur ya da yeşil. Amerika'da ve bazı Avrupa ülkelerinde gökdelenlerin üstüne konulan uçaklar için uyarı ışığı genellikle mavi renk olur.

Yeşil: Rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi vardır. Kasaplar, dükkanlarında kırmızıyı kullanırken, yeşili hiç kullanmazlar. Yeşil vejeteryanlığı temsil eder. Yeşil belki de doğanın kendisidir. Yeşil güven verir. O yüzden bankaların logolarında en çok tercih ettikleri iki renkten birisidir. Yatak odası için de rahatlatıcı bir renktir. Yaratıcılığı körükler.

Sakız kutularının bazıları yeşildir. Manav dükkanlarının tabelası yeşildir. Tabiatı en iyi hatırlatan renktir. Yeşil bir alanda insan kendisini iyi hisseder genellikle, başı ağrımaz, midesi bulanmaz. Bunun nedeni belki de kendisini bilinçaltında doğa ya ait hissetmesinde yatar.

Yeşil aynı zamanda zararlı bir renktir de. Yeşil rengine uzun süreli bakıldığında gözdeki iki hücreyi öldürüyor ve başka tarafa baktığınızda diğer renkleri algılamanız geçici olarak yok oluyor. O yüzden yeşil rengin araba göstergelerinde pek kullanılması tavsiye edilmez.

Siyah: Siyah, gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da bir ifadesidir. Bizde ve batıda siyah matemi simgelerken, Japonya'da mutluluğun simgesidir. Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırır. Işığı yok eder. Siyah konsantrasyonu en çok getiren renktir. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girer ve öyle düşünürmüş. Cool veya marjinal görünmek isteyen pek çok kişi siyah giyinir.

Resmiyeti çağrıştırır. Devlet kurumlarının araçları siyahtır, makam araçları siyahtır, filmlerdeki ajanlar genelde siyah giyinir. Özel korumalar siyah takım elbiselidir her zaman. Bunun nedeni bir çeşit savunma içgüdüsünden kaynaklanır. Siyah karşıdan gelen herhangi birine" benden uzak dur" deme şeklidir.

Turuncu: Portakal rengi, çabuk dikkat çeker. Eğer bir ürün ve markada ise bu ürün herkes için imajını verirsiniz. İnsanlar o kapıdan içeri rahat girebileceklerini hissederler. Portakal rengi bulunduğu grubu sayıca çok gösterir.

1974 dünya kupasında Hollanda milli takımının başında olan Ernst Happell "Bu turuncu formalarla biz sahada rakip takımdan daha fazla sayıda görünüyoruz" demişti. Gerçekten de bayraklarında turuncu renk olmamasına rağmen, kraliyet rengi olduğu için hep portakal rengi formalarıyla sahaya çıkarlar ve televizyon görüntülerinde daha kalabalık görünürler.

Mor: Nevrotik duyguları açığa çıkardığı, insanları bilinç altında korkuttuğu tespit edilen bir renk. Birçok intihar vakasında insanların tüm eşyalarının mor olduğu gözlenmiştir.

Mor renginin bazı farklı tonları başkaldırmayı da simgeler. Punk müzik gruplarının vazgeçilmez rengidir. 60'lı yıllarda tüm dünyada bir hippi akımı olmuştur. İnsanların 68 kuşağı olarak adlandırdıkları  veya ünlü deyiş "savaşma seviş"i dünyaya kazandıran Çiçek Çocuklar modası diye de bilinir. O döneme ait hangi resme baksanız mor giyinmiş birilerini mutlaka görürsünüz. 

Beyaz: Beyaz istikrarı, devamlılığı ve temizliği simgeler. Beyaz elbiseler o kişinin temiz olduğu izlenimini verir. Beyaz renkteki herhangi eşyalar içimizde nötr duyguların oluşmasına sebep olur. Yani ne severiz ne de sevmeyiz. 

Doktorlar, eczacılar ve aşçılar her zaman beyaz giyinirler. Bu onları temiz hissetmemize yol açarken bir yandan da onlara güven duymamızı da sağlar. İnsanlar evlerinde genellikle renkli yatak örtüleri ve masa örtüleri kullanırken otellerde ve benzeri yerlerde kullanılanlar daima beyazdır. Genellikle kimse bu durumdan şikayet etmez çünkü nötr duygular buna izin vermemektedir.

Sarı: Belki de etkisi en az bilinen renktir. Geçiciliği ve dikkat çekiciliği temsil eder. Sembolizmde Sarı ölüm ve geçicilik demektir. Bütün dünyada taksiler sarıdır. Bunun nedeni geçici olduğu bilinsin ve aynı zamanda dikkat de çeksin diyedir. Araba kiralama firmalarının logoları sarı olur genellikle.

Hiç bir banka logosunda sarı rengini kullanmaz. Çünkü paranın geçici değil kalıcı olmasını isterler. Ülkemizde Vakıfbank bu duruma istisnai bir örnektir. Dünyaca bilinen para transfer firması Western Union logosunda sarıyı çok başarılı bir şeklide kullandığını görürüz. Mesaj gayet açık ve nettir "Paranızı geçici olarak alıyoruz ve iletiyoruz".

Mavi: İnsan bedeni üzerinde pozitif etkisi en fazla olan renktir. Mavi kozmik bir renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. Sigmund Freud Maviyi okyanussal, sakin diye niteler. Faber Birren ise tansiyonu düşürdüğünü söyler. Araplar ise mavi taşların, firuzenin kanın akışını yavaşlattığına inanırlar. İnsanları pozitif düşünmeye yönlendirir. Nazar boncuğu o yüzden mavi taşlıdır. Sakinleştirici bir renktir. Bazı ülkelerde sakinleştirici etkisi yüzünden intiharları azaltmak için köprü korkuluklarını maviye boyarlar.

Amerika'da bir ilkokulun duvarlarını beyaz ve portakal renginden, maviye çevirmişler, çocukların notlarının yükseldiğini ve yaramazlıklarının azaldığını tespit etmişler.
Dünyadaki firmaların yarısından fazlası logolarında maviyi kırmızıya kıyasla daha çok kullanmaktalar. 

Hilton, amblemini sonradan koyu maviye çevirirken, insanların kafasında daha büyük bir kuruluş imajı oluşturacağını biliyordu. Aynı şekilde Bili Clinton büyük jüri'ye ifade vermesinden önce mavi kravat takarak daha inandırıcı olacağını ve kendisi hakkında insanların olumsuz düşüncelerden uzaklaşacağını biliyordu.

Mavi, yeme içgüdüsünü azaltan bir renktir. O yüzden fast-food zincirleri içeride mavi hiçbir şey kullanmazlar. Tüm diyet ürünler mavi yazı ve logo kullanırlar. Süt ve süt ürünleri de sağlıklı şişmanlatıcı olmadıklarını anlatmak için maviyi özellikle tercih ederler.

Marie Clarie dergisi de yaptığı bir araştırmada ilginç bir şekilde mavi basılan kapaklarının en çok satan sayılar olduğunu tespit etmiş. Mavinin en önemli özelliklerinden birisi de çok uzaklardan farkedilebilmesidir.

Mavi'nin teskin edici etkisinden dolayı doktorlar ameliyatta mavi cerrah elbiselerini giyerler. Normal mantıkta elbiseye bulaşan kan rengini kamufle edeceği için kırmızı elbise düşünülmesi gerekirdi. Elbetteki bu renk hastanın kan dolaşımını ve tansiyonunu olumsuz yönde etkileyecekti.

Hiç yorum yok: